21 Aralık 2014 Pazar

Valparaiso- Vina Del Mar CHILE/SOUTH AMERICA Valparaiso-Vina Del Mar ŞİLİ/GÜNEY AMERİKA

   

Valparaiso; In the western part of the continent of South America, the world's longest sea beach, which is the cultural capital of Chile. Although it is not the capital of Chile Parliament is located in this city. Santiago is 128 kilometers away. Located on the same beach and 8 km. Located in Vina del Mar has been intertwined with. On the shores of the Pacific Ocean, South America's most important harbor. Has become less important with the opening of the Panama canal.
 
Here, a Mediterranean climate prevails. Made on the hills, stairs and elevators with wood provided transportation, ancient colored houses in this city where, in 2003, were included in the UNESCO World Cultural Heritage. Here in time for Arabs, Italians, Germans settled.



Valparaiso; Güney Amerika kıtasının Batı kısmında, dünyanın en uzun denize sahili olan Şili’nin kültürel başkenti. Başkent olmamasına rağmen, Şili  Parlementosu bu şehirde yer alıyor. Santiago’ya 128 km. mesafedeki Valparaiso, aynı sahil üzerinde yer alan ve 8 km. uzaklıktaki Vine del Mar  ile iç içe girmiş durumda. Pasifik Okyanusu kıyısında, Güney Amerika’nın en önemli limanıdır. Panama kanalının açılması ile önemi azalmıştır.       Burada, Akdeniz iklimi hakim. Tepeler üzerinde yapılmış, merdivenler ve ahşap asansörler ile de ulaşım sağlanan, antik  renkli evlerin bulunduğu Valparaiso, 2003 yılında Unesco tarafından Dünya Kültür Mirasları kapsamına alınmış.  Zamanında buraya Araplar, İtalyanlar, Almanlar  yerleşmişler.

 
 





 
Vina del Mar; Along the western coast of South America, Chile's port city of Valparaiso, which is 8 km away, is located on the shores of the Pacific Ocean. Beaches, hotels, fishing and resort town is a socialite, was established in 1874.
Santiago and Vina del Mar is located between the two valleys. Krokavi in the sense that the water from the stone in the valley; fruits and vegetables, especially citrus fruits are produced and exported. Indians have grown courgettes and beans first. Then, the product types (avocado, corn, etc.) increased.
If you are on the Casablanca valley, at a concentration of vineyards and winemaking improved. Starting from this valley's wide variety of trees in the forest area. Generally, the fog prevails here until noon, and a very nice view of fog arise.

 
 
 
 
 

Vine del Mar; Güney Amerika’nın batı kıyıları boyunca uzanan Şili’nin liman şehri olan Valparaiso’ya  8 km mesafede,  Pasifik Okyanusu kıyısında yer alır. Kumsalları, otelleri, balıkçıları ile sosyetik bir sayfiye şehri olup, 1874 yılında kurulmuştur.    Santiago ile Vine del Mar arasında iki vadi bulunmaktadır.Taşlardan gelen su anlamında olan Krokavi vadisinde; meyve-sebze, özellikle narenciye üretilmekte ve ihraç edilmektedir. Kızılderililer, ilk olarak kabak ve fasulye yetiştirmişler buralarda. Daha sonra ürün çeşitleri (avakado, mısır vb.) arttırılmış.    Kazablanka vadisi üzerinde ise , üzüm bağları  yoğunlukta olup, şarapçılık gelişmiş. Bu vadilerden sonra başlayan ormanlık alanda çok çeşitli ağaçlar bulunuyor. Genellikle, öğlen saatine kadar buralara sis hakim olduğundan çok güzel sis manzaraları görme imkanı bulunuyor.





 
 

7 Aralık 2014 Pazar

Patagonia-Beagle channel-Ushuaia/South America



   Patagonia in parts of South America, in the south of Ushuaia depends Argentina. Located on a wide bay on the southern coast of Tierra del Fuego island is located. And mountain north, south Beagle Channel facility. Population of about 60 thousand odd, the official language is Spanish, the currency is pesos.
Sights are; Tierro del Fuego Natural Park, Beagle Channel, Ushuaia Prison Museum, Hammer island where the Magellanic penguin.
    Local people living in this region called Yaman, British colonists set out in Ushuaia name,        "west-facing bay" means. British South American missionary community settled here permanently in 1870. Argentine government, when disturbed by the presence of the British; it also has built a prison notorious criminals sent here. The first half of the twentieth century, this city, surrounded by a prison full of criminals and came to be known as Devil's Island. Guilty of not being able to escape this prison, wood cutting, railway and city have operated in jobs such as construction. This prison was used until 1950, is today visited as a museum.
    "End of the World Train" called the world's rail and road is the end of this city, who will go to the Antarctic continent is the last accommodation.
   Tierra del Fuego peat bogs; And along the mountain range, in the bottom of the valley, occupies large areas. Carbon sequestration, biodiversity and so on. In terms of the ecological balance, provide a terrific benefit to nature. And mountain glaciers in fallen leaves of trees and other vegetation in the forest, or to create a layer of melted snow on the accumulation of rain water flowing through the valley.

   In particular, the fall season;
   -The Place where glacial peaks rising to the naked, painted in bright yellow and scarlet color yellow, green, red, covered with forests of various shades as intertwined, eyes sweeping mountains,
   - Between the valleys and protracted surface, the world inhabited by plants in very rare places (such as insectivorous plants) peat bogs,

to create amazing images. This region rich with natural tissue, leaving fans who saw himself.

 











  USHUAİA
 Güney Amerika’nın Patagonya bölümünde bulunan, dünyanın en güneyindeki Ushuaia şehri, Arjantin’e bağlıdır. Geniş bir körfezin içinde bulunan Tierra del Fuego adasının güney sahilinde yer alır.  Kuzeyinde And sıradağları, güneyinde Beagle kanalı bulunur. Nüfusu yaklaşık 60 bin küsur,  resmi dili İspanyolca, para birimi ise Peso’dur.
   Görülecek yerleri; Tierro del Fuego Doğal Parkı, Biegal kanalı, Ushuaia Hapishane Müzesi, Macellan penguenlerinin bulunduğu Hammer adası.
   Yamana denilen yerel halkın yaşadığı bu bölgeye, İngiliz kolonistlerince konulan Ushuaia adı, ”Batıya bakan körfez” anlamındadır. 1870 yılında İngiliz Güney Amerikan misyoner topluluğu kalıcı olarak buraya yerleşmişler. Arjantin hükümeti, İngilizlerin varlığından rahatsız olunca; buraya ünlü suçluların da gönderildiği  bir hapishane inşa ettirmiş. Yirminci yüzyılın ilk yarısında ise bu şehir, suçlularla dolu hapishane ile çevrelenmiş ve Şeytan Adası olarak anılmaya başlanmış.
   Kaçılması mümkün olmayan bu hapishanedeki suçlular, odun kesimi, tren yolu ve şehir yapımı gibi işlerde çalıştırılmışlar. 1950 yılına kadar kullanılan bu hapishane, günümüzde müze olarak ziyaret edilmektedir.
   “End of the World Train” olarak adlandırılan dünyanın tren ve karayolunun bittiği  bu şehir, Antartika kıtasına gideceklerin son konaklama yeridir.
   Tierra del Fuego turba bataklıkları; And dağları aralığı boyunca, vadi diplerinde, geniş alanları kaplar. Karbon emilimi, biyolojik çeşitlilik vb. ile ekolojik denge yönünden ise, doğaya müthiş bir fayda sağlamakta. And dağlarındaki buzul ormanlarındaki ağaçların dökülen yaprakları ve diğer bitki örtüsü, eriyen kar suları veya yağmurlarla vadiye akan suların birikimi üzerinde bir tabaka oluşturmakta. Özellikle, Sonbahar mevsiminde;
    -Yer yer buzullarınde yer aldığı çıplak zirvelere doğru yükselen, sapsarı ve kıpkızıl renklere boyanmış sarı, yeşil, kırmızının çeşitli tonlarının içiçe geçtiği ormanlarla kaplı, göz alabildiğine uzanan dağların,
    -Arasında uzayıp giden vadi ve yüzeyinde dünyada çok nadir yerlerde bulunan bitkilerin yaşadığı (böcekçil bitkiler gibi) turba bataklıkları,
muhteşem görüntüler oluşturmakta. Zengin  tabiat dokusuna sahip bu bölge, görenleri kendine hayran bırakıyor.